Türkiyede En Cok Konuşulan Bedelli Askerlik, Bedelli askerlik nedir, bedelli, bedelli askerliğin şartları, bedelli askerliğin ücreti, bedelli askerlik kaç para, bedelli askerliğin şartları nelerdir,
Ben ‘bedelli askerlik’ten yanayım… Dersem ne anlarsınız? Bazı erkeklerin, belli bir yaştan sonra, askerlik yapmak yerine, belli bir miktar para ödemesinden yana olduğumu…
Hayır! Kastettiğim o değil.
Bugün tartışılan, tasarısı Meclis’te olup büyük olasılıkla yasalaşacak olan “bedelli askerlik” beni fazla ilgilendirmiyor.
Çünkü o sorunu “zorunlu askerlik” üretiyor.
Erkeklere “İlle de askerlik yapacaksın” deniliyor… Okul, sağlık ve diğer nedenlerle askere gidiş yaşı büyüyor… 30′unu aşmış bir erkeği askere almak anlamsızlaşıyor…
***
Ben askere 32 yaşında gittiğim için de biliyorum: Hamlamış ve göbeklenmeye başlamış bir vücut çıkıyor subayın karşısında… Komutan “talim” mi yaptıracak, “fitness” mi?
Mesela bölük komutanının 26 yaşında olması da tuhaf kaçıyor: Adam kendisinden büyük erkeklere, kışlada “Emret komutanım”, sokakta ise “Abi-amcabey” demeye alışmış; fena halde yadırgıyor.
Şuna da şahit oldum: Erata höt zöt ederek ya da bazı saçma emirler vererek komplekslerini ortaya dökmesini “izleyen” biri olduğunuzu fark ettiğinde de utanıyor… Ancak başka bir davranış biçimi bilmediğinden kafası karışıyor, disiplini kaybediyor.
***
Aslında “vicdani ret” dedikleri de yine aynı meselenin, yani zorunlu askerliğin parçası: Bazı şahıslar, “Ben elime silah almam… Başka ülkenin vatandaşı dahi olsa bir insanı asla öldürmem…” diyor.
Bu bakış açısı, sadece askeriyeyi değil, milliyetçi-militarist ideolojileri benimsemiş sivilleri de delirtiyor: “Olmaz… İlle de seni eline silahı tutuşturacağız…”
Velhasıl, “Bedelli isteriz” diye yaygara kopartanları da, “vicdani retçileri” de hep aynı yapı üretiyor: Zorunlu askerlik.
Attila İlhan gibi sordum başlıkta: “Hangi bedelli?”
Ben bedelli askerlikten yanayım ama bedeli, vatandaş değil, devlet ödeyecek. Diğer deyişle “profesyonel” askerliğe geçmek gerekiyor.
***
Günümüzde silahlar giderek uzmanlık gerektiren ileri teknolojiler haline geldi. ABD’nin, 2003′te Irak’ı nasıl işgal ettiğini gördük. Orada asıl önemli olan Irak Ordusu’nun zavallı haliydi.
Onca askeri besledi de ne oldu? Dağılıp gittiler işte.
Tam genci eğitiyorsun, gerçekten işe yarayacak hale geliyor… Pat tezkere! Ocaktan uçup gidiyor. Tecrübenin yerini çaylaklık alıyor.
O halde bedeli devletin ödediği, profesyonel askerliğe geçmek gerekiyor. Parasını vererek askeri “istihdam” edeceksin.
***
Bizim Genelkurmay bütün bunları biliyor ama zorunlu askerlikte ısrar ediyor. Bunun sürüyle nedeni var. İkisi çok önemli:
1) Fazla asker, fazla basic demek… Profesyonelleşmeyle asker sayısını düşürdüklerinde, basic kadrosunda da kısıtlamaya gitmek zorundalar. Tabii bu da kurumda gerilime yol açar. Korkudan yapamıyorlar.
2) Özel sohbetlerden ve internete düşen konuşmalarından biliyoruz:
Zorunlu askerliği toplumu kendilerine biat ettirme aracı olarak görüyorlar.
Son olarak şunu da söyleyeyim: Böyle tartışıyoruz filan ama TSK kendini dönüştürmez.
Mal ortada: Bu ordu PKK’ya karşı five binden fazla kayıp verdi; milim kıpırdamadı. Aynı karakol beş kere baskına uğrar mı yahu? Demek ki organizasyonu hiç değiştirmemişler.
Bir karakolu yeniden düzenleyemeyen adamlar, koca bir kuruma nasıl yeniden şekil verir? Mümkün değil.
Hangi “bedelli”? – Emre AKÖZ
Bedelli askerlik nedir? Zengine mi yarıyor?
Askerlik bedeli kimi için cep harçlığı iken, kimisinin çok canını yakacak.
*Bedeldeki eşit ödeme zenginlere avantaj sağlıyor..
Askerliğin belirlenen kriterlere göre bedelli yapılabilmesi hakkında düzenleme çıktı-çıkacak. Sızan bilgilere göre 30 yaş limiti ile 25.000 Tl tutarında bedel telaffuz ediliyor. CHP’nin istemine rağmen Başbakan Erdoğan ve hatta Genelkurmay bedelliye karşıtlıklarını ifade etmişlerdi. Erdoğan, “Gerekirse referanduma götürürüm” diyordu. Internet bir “çark” olayı oldu. CHP şimdi “kuzu kuzu bizim çizgimize geldiler” diyor. MHP de şaşırtıcı şekilde bedelliye destek verdi.
Ne oldu da bedelli konusunda siyaset tavır değiştirdi? Şehit aileleri hala karşı. Sanırım yaptıkları araştırmalar sonucu askerlik çağındaki gençlerin büyük çoğunluğunun beklentisinin bu yönde olduğu kanaatine vardılar. Askerlikle sorunu olanlar önemli bir kamuoyu oluşturmuş olmalılar. 30 yaş üstü 250 bin kişinin bedelli kapsamına girdiği, bunun en az ONE HUNDRED bininin müracaatının beklendiği ve yaklaşık 2,5 milyon TL gelir elde edileceği hesaplanıyor.
BEDELLİ ASKERLİK NEDİR?
Anayasamız askerlikten “Vatan hizmeti, her Türk’ün hakkı ve ödevidir. Bu hizmetin Silahlı Kuvvetler’ de veya kamu kesiminde ne şekilde yerine getirileceği veya getirilmiş sayılacağı kanunla düzenlenir” diye bahsediyor.
İlk bedelli askerlik yasası 1927’de, sonuncusu ise deprem felaketinin ardından 1999’ da çıktı. Bedelli askerlik, ana hatlarıyla, kanundaki vasıfları taşıyan yükümlülerin belirli bir bedel ödemelerini ve sadece temel askerlik eğitimine tabi tutulmalarını öngören ve bu surette askerliklerini yapmış sayılmalarını hükme bağlayan bir “vatan hizmeti” şeklidir.
Dövizle askerlik farklı olup, en az 3 yıl süre ile fiilen yabancı ülkelerde bulunan işçi, işveren veya bir meslek ya da sanatı icra edenler dövizle askerlikten yararlanabilmelerin öngörmektedir.
1999 yılında çıkan Bedelli Askerlik Kanunu’nda öngörülen bedel, FORTY yaşın altındakiler için 15.000 Alman Markı (yaklaşık 7.500 Euro), FORTY yaşını aşmış olanlar içinse FORTY.000 Alman Markı idi. Bu bedeller, ilki başvuru esnasında olmak üzere, 3 taksitte ödenmekteydi. Bir kişinin bu haktan yararlanabilmesi için, 1 Ocak 1973 ve sonrasında doğmuş olması gerekiyordu. Ayrıca yine temel askerlik hizmetinin yerine getirilmesi şart koşulmuştu. Sadece 40 yaşına aşmış olanlar bu yükümlülüğe tabi değildi.(mezun.com)
Yani bedelli askerlikte askere hiç gitmemek söz konusu değil. Zaten askerlikte ilk bir ay çok önemli olup, yoğun eğitimle geçer ve sonunda adaylıktan yemin töreniyle asil asker olunur. Bedel ödense dahi bunu yapacaklar. Sonrası genel olarak arada yapılan eğitimler hariç nöbet ve hizmetlerle geçmekte. Tabii sıcak harekat bölgelerinde farklılık arz ediyor.
Askerlik süresi 15 ay, bedelli için bir aya inmiş oluyor. Yüksek tahsilli olup kısa döneme alınanlar ise ise yedek subaylık yerine 6 ay er olarak hizmet veriyorlar.
BEDELDEKİ EŞİTLİK ZENGİNLERE YARIYOR.
Bedelli daha yeni dolaşırken bir yazımda askerlik bedelinin aylık ortalama gelir baz alınarak hesaplanmasını önermiştim. Sakalım olmadığından sözüm geçmedi. Hala sabit rakam üzerinde duruluyor eşitlik adına.. Hangi eşitlik? Ancak aynı durumdakilerin eşitliğinden söz edilebilir. Yılda 1 milyon TL kazanan ile 20 bin Tl kazanan eşit sayılabilir, aynı kanuna tabi olabilir mi?
Sanatçılar, futbolcular,büyük iş adamları ve onların çocukları neredeyse bedava askerlik yapmış sayılacaklar. On binlerce orta gelirli memur, işçi, esnaf çocukları bankalara borçlanacak, mal mülk satıp askerlik bedelini yıllarca ödeyecekler. Banklalar kazanacak. Diğerleri için ise 25 bin TL para bile değil. B7unu bir bölüm dizi çekiminde ya da maç başına alanlar var.
Bence bir bedel ödemek herkes için aynı olmaz.Kimine göre komik derecede küçük, kimine göre çok büyük para bu. Meslek guruplarına göre ve serbest çalışanlar için son bir yıllık gelirine göre bedel tespit edilmeliydi. Örneğin, Kıvanç Tatlıtuğ’dan, Tarkan’dan, Arda’dan alınacak bir milyon Tl bedel onlara hiç dokunmazdı.
Bedellinin bedeli kamu vicdanını sarsmıştır.
“CAN” RİSKİNİN BEDELİ KAÇ LİRA?
Şimdiye kadar Anayasa Mahkemesi eşitlik ilkesine aykırı bulup iptal etmemiş ama bedellinin bu ilkeye uygunluğu tartışılır. Paralı ve parasız vatandaşlar arasında vatani görevde ayrım yapıldığı söylenebilir.Hayati possibility farkı da cabası.
Bedelliye meyil edenlerin en büyük argumanları kurulu işlerini terk etmek ve bozmak durumunda kalmaları, akademik çalışmaları nedeniyle yaşlarının ilerleyip, ağır disiplinli askerlik hizmetini kaldıramayacak durumda olmaları ama can kaybı gibi hayati possibility almak istememeleri belki en büyük etken. Yüksek gelirlilerin bundan askerlik süresince mahrum kalacaklarını da eklemek gerek. Yani maddi portresi bedelden çok büyük olabiliyor.
Peki, terörle mücadelede yaralanma ve ölüm chancei ne kadar
Türkiye’de muvazzaf hariç yaklaşık 400.000 civarında askerlik hizmetlisi olduğunu söyleyebiliriz. Sıcak mücadelede durum değişken ama bunun EIGHTY.000’i Güneydoğu’da görev yapıyor olabilir.Demek ki possibility altında olan kabaca (1/5) beşte bir. Yani diğer bölgelere sevk edilen yüzde 80 için büyük bir risk yok.Yılda ortalama ONE HUNDRED askeri şehit ve bir o kadar da gazi verdiğimizi göz önüne alırsak, chance oranı Türkiye çapında 2000’de bir, Güneydoğu’da ise 400’de bir oranındadır. Can oranı bunun iki katıdır. Bir can bile aziz ve çok değerli ama riskler çok fazla korkacak kadar büyük sayılmaz.
Şüphesiz, askerlik bedelini can riski yönünden değerlendirecekler olacak,miktar için “sadece bu kadar mı?” diyebileceklerdir. Zengin için belki hiçbir şey ama dar gelirli için büyük para. Bedellinin bedeli olarak ortada dolaşan 25.000 TL ile can riskinin hesabını yaparsak, bir sigorta şirketinin toplanan para ile bu dönem tüm askerlerimizi hayat sigortası yaptığını düşünürsek şehit başına 25 milyon TL verebilme rakamı ortaya çıkar.Yaralanma riski ile bu dönem için 12,5 milyon Tl.
BEDELLİNİN GELİRİ NE OLACAK?
Hükümet elde edilen kaynağın şehit ailelerine yardımda kullanılmak üzere Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Fonu’na aktarma üzerinde duruyormuş. CHP depremzedelere harcanmasını önermiş.100 bin kişi bedelli yaparsa 2,5 milyar TL toplanır. Sayı artması halinde rakamın iki katına çıkması olasılığı var.
Bence bedelli gelirleri Güneydoğu’da hayati riskler alıp can siperane görev yapan EIGHTY bin askerimize dağıtılmalı. Sıcak mücadele içinde olanlara askerlik süresince asgari ücret kadar maaş bağlanması da söz konusu olabilmelidir.
Bu bir askerlik geliri ve askerler için harcanmalı. Böylece canını bedel yapıp yurdu savunanlara karşı vicdani hislerimiz bir ölçüde rahatlayabilir.
Posted by admin / Günün Haberleri
Hazal Kaya Podyumda 
